3.02.2011

BAYKUŞ YASTIK YAPILIŞI


Nihayet baykuş yastıklarıma da sıra geldi. Bilgeliğin, lanet ve uğursuzluğun, sanatın sembolü, Harry Potter'ın biricik yol arkadaşı ve diğer büyücülerin e-mail yerine kullandıkları iletişim aracı baykuş!

Biraz korkunçlar bu gamlı baykuşlar ama yine de yapmadan duramıyorum. Niyetim günün birinde 300 baykuş sayısına ulaşmak. Böylece isteyen herkese kasılmadan "aa tabi istediğini seç al" diyebilmek ve hala elimde istediğimden fazla baykuşumun kalması. Demek istediğim şu ki, birşeyler yapıp dağıtmayı sevdiğim kadar yaptıklarımı hep karşımda görmekten de keyif alıyorum. Zaten hayatım duvarları bu ve bunun gibi yüzlerce ikilemden ilmek ilmek işlenmiş içinden çıkılmaz bir hapisane gibi. Her neyse, bunalıma girmeden hemen baykuşların yapılışına geçelim. Önce malzemeler:


Standart dikiş malzemeleri makas, uygun renklerde iplik, iğnelik falan. Kenardaki basmalı kalemi, kalıplarımı kumaşın üzerine geçirmek için kullanıyorum. 7B uçlu olduğu için daha yumuşak ve kalın çiziyor.

Aşağıdakiler de kalıplarım.

Baykuşun kalıplarını kendim çizdim, dolayısıyla bunları Gözüpek Cadılar'dan başka internette herhangi bir yerde bulamazsınız. Ama çok da zor bir iş değil. Bir gövde parçası, bir göbek parçası, iki göz yuvarlağı, iki göz akı yuvarlağı, iki iris yuvarlağı ve baklava dilimine benzer şekilde bir burun.

Şimdi de kumaşlar:

Siyah, beyaz ve sarı olanlar keçe (levha gibi duran kalın keçelerden değil, bayağı ince keçeler bunlar), desenli mor kumaş göbek kısmı için, alttaki eflatun kumaş ise gövde kısmı için. Uygun kalıpları kumaşın üzerine koyup 7B kalemimizle güzelce çiziyoruz.

İşte gövde kısmının eflatun kumaşa çizilmiş hali (biraz gözlerinizi kısarak bakarsanız görürsünüz):


Diğer bütün parçalar tek kat kumaştan (ya da keçeden) kesilirken, gövde parçası haliylen iki kat kumaştan kesiliyor.

Aşağıda tüm kesilmiş parçalar:



Dikdörtgen kısımlar nereden çıktı, kalıplarda yoktu derseniz, demeyin. Dikdörtgen bir parçayı kalıp kullanmadan kesip çıkaracak yeteneğe sahibim neyse ki. Bu parçalar kaş için kullanılacak. Yukarıda alttaki çift kat eflatun kumaş üzerinde gövde çizili, ama kenarlarını kesmedim çünkü en son kesicem. Göbek ve diğer parçalar hazır gördüğünüz gibi. Göbek parçası ince kumaştan olduğu ve iplik bıraktığı için, kalıbın çizim yerinden içeri katlayıp teğelledim ve de gövde kumaşı üzerinde dikeceğim yere iğneledim. Bunu yapmak biraz zor oldu tabi çünkü çizgili kısım arka taraftaydı. Çizgi yerlerinden iğnelerseniz arkasını çevirince göbek kısmını oturtacak yeri az çok hesaplayabilirsiniz. Sonra da coğrafya dersinde harita çizdiğimiz yıllardan beri kullandığımız çok kıymetli ışığa tutma / cama yaslama yöntemini kullanarak cuk diye oturtmuşum vallahi aferim bana şeklinde bir ego patlaması yaşayabilirsiniz.


Parçaların dikilmemiş ama yerli yerine oturtulmuş hali:

Ve huzurlarınızda o muhteşem alet! (bkz. alet işler, el övünür)

Şimdi, dikiş aşamasında önce gövdenin üzerine göbek kısmını dikiyoruz, sonra renkli yuvarlak keçeleri (göz yuvarı) önce iğneleyip, sonra yerlerine dikiyoruz. Sonra bunun üzerine beyaz keçeyi, yani göz akını dikiyoruz, ardından irisleri ve nihayet kaşları dikiyoruz. Tabi bunu yaparken sürekli ipliklerimizi değiştiriyoruz ki renkler uygun olsun. Sonunda gövdeyi de dikip baykuşumuzu ters yüz ediyoruz. Bunu gövdeyi dikerken alt kısmında bıraktığımız açıklığa borçluyuz tabii. Ayrıca gövdeyi dikerken gözlü göbekli kısımların dışta değil içte kalmasına da dikkat ediyoruz. Sizi küçümsediğim için çocuğa anlatır gibi anlattığımı düşünmeyin, ben bu alıkça hataların hepsini yaptım. İşte ters çevrilmiş baykuşum alttaki açık kısımdan elyafla dolduruluyor. (Bu arada önceki fotoğraflardaki baykuşla bu baykuşun aynı olmadığının ben de farkındayım, nasıl oldu onu anlamadım.)

Aşağıda da baykuş yastığımızın son halini görüyorsunuz. Maalesef son hali bu şekilde çünkü elyafım bitti ve elyaf çok pahalı bişi (ya da üst sokaktaki yorgancı üşengeçliğimi beni kazıklayarak cezalandırıyor). Dolayısıyla baykuşumun kıçını hala kapatamadım.



Sizin elyafınız yeterse, tıka basa doldurun, dışarıdan dikişle alt tarafı kapatın ve uğursuz kuşunuzun hayrını görün!

29.01.2011

Polimer Kil Fimo ile UYKUSUZ Karakterleri Fırat Figürü, Jamal ve Aytek Figürleri (kendi action figure'ünü kendin yap)

Muhtemelen 3 yaşımdan beri mizah dergisi okuyorum. Tabi başlarda okumaktan çok bakıyordum ama okumayı öğrendiğimde ilk işim Tekin Aral’ın karakterleri Tarzan ve Arap Kadri’nin albümünü baştan sona ezberlemekti. Fırt’ın renkli sayfalarını meraklı meraklı inceleyerek ama hiçbişi anlamayarak geçirdiğim tanışma döneminden sonra sadece sarı-siyah renklerde basıldığı için gözüme daha ciddi ve yetişkin işi gibi görünen Gırgır’a terfi ettim. Sonra Pişmiş Kelle, Avni, Limon, Leman, Penguen, Uykusuz, daha sayamadığım bir sürü dergi, karikatür albümü, çizgi roman...Her neyse, bu konu hakkında paragraflar dolusu yazı yazabilirim, ama konumuz bu değil. O yüzden içimden yükselen coşkuyu bastırarak asıl konuma geçiyorum:

Sevdiğimiz, bir yerlerde görüp özendiğimiz ama çok pahalı olduğu için para verip de satın alamadığımız çizgi roman, çizgi film vs. karakterlerinin figürlerini (nam-ı diğer action figure) polimer kil ile kendimiz yapalım!

Tabii ben de isterdim upuzun saçları rüzgarda savrulan, minicik etekli anime kızlarının figürlerini yapmak ama o kadar da yetenekli değilim, dolayısıyla daha basit, yuvarlak hatlı ve sevimli (ya da değil) karikatür karakterlerinin figürlerini yaparak başladım.

İşte Gözüpek Cadılar blogunda Uykusuz çizeri Uğur Gürsoy’un Fırat karakteri karşınızda:


Aslında özellikle de herkesin çok sevdiği Fırat’ın yapılışını fotoğraflamak isterdim, ama ne yazık ki yapmadım ve şimdi çok pişmanım. Dolayısıyla yine sadece birkaç tüyo vermekle yetineceğim:

  1. Şimdi efendim, Fırat’ımızı yaparken bütün parçalarını ayrı ayrı yapıp sonradan birleştirdim. Bacaklarının içerisine dik durabilsin diye galvaniz teli koyup şortuna soktum.
  2. Şort, monoblok halde yapıldı, yani, altından bakacak olursanız, bacaklarının devamını göremezsiniz.
  3. Kafasındaki incecik teller halindeki saçlarını da siyah fimodan yaptım.
  4. Hediye ettiğim arkadaşımın evinde Fırat’ı kafası koptu, dolayısıyla kafası ile tişörtün birleştiği yere de galvaniz teli sokmam gerektiğini anladım.

Eh, diyeceklerim bu kadar. Yaklaşık bir sene önce Fırat’ı yaptıktan sonra, arkadaşım Hasret sayesinde bu karakterin plastik figürlerinin piyasada satıldığını gördüm. Kocaman salçalı ekmek yiyen bir Fırat yapmışlar. Bakınız: manamana toys. Bayağı da sevimli bir şey. Ama baktım baktım ve kendiminkinin daha güzel olduğuna karar verdim, ne de olsa ben yaptım, di mi? :)

Ayrıcaaaa, benim başka Uykusuz karakterlerim de var!

İşte Emrah Ablak’ın “Jamal – bir sevgi faresi” karakteri:


En çok bu Jamal figürünü beğeniyorum çünkü karakterin kendisi gibi yamuk yumuk ve pürüzlü oldu, kulakları falan tekrar tekrar kırılıp yapıştırıldı.

Ve yıllardır bizi gülmekten kırıp geçiren Uykusuz çizeri (ve yazarı) Umut Sarıkaya’nın

“Aşkımızın Meyvesi Aytek” karakteri:

Aytek figürünün malzemeleri arasında polimer kile ek olarak bir parça atlet kumaşı da var doğal olarak. Bu sefer kafasına galvaniz teli geçirmeyi unutmadım, ve tabii bacaklarına da.

Yeni karakterleri de yaptıkça ekleyeceğim, aklımda bir sürü tip var ama keşke bir sürü vaktim de olsa!